Tilki, dönüp dolaşıp geleceği yere geldi ama yeni bir adrese bu kez... Oldukça meşekkatli bir taşınma sürecinin ardından, neredeyse yerleştim ve hatta yukarıda gördüğünüz gibi minik mutluluklar da pişirmeye başladım...
Rainforest Café, Defne'nin en sevdiği mekanlardan, çoğunuzun çocuğunun olduğu gibi sanırım. İşte, büyük taşınma günü ayak altında dolanmamak için kızımla eski evimizin dibindeki İstinye Park'taydık yine. Oraya gidilip de Rainforest Café'ye uğramamak olur mu? Dünyada olmaz! Gittik, karnımız pek aç olmasa da birşeyler ısmarladık artık... Listeye şöyle bir baktım ama çok çekici bir şeye rastlamadım, derken bizimle ilgilenen garson abimiz sağolsun bir öneride bulundu. Listedeki adı tam olarak neydi bu tatlının bilmiyorum ama "Elmalı Kek" falan olabilir... Neyse, bir süre sonra, fırından yeni çıkmış, mis gibi tereyağı kokan bu güzellik geldi. Yanında vanilyalı dondurma da vardı elbette...
Ba-yıl-dım.... Nasıl hafif, nasıl çıldırtıcı, nasıl sade ama kuvvetli bir tat.... Taşınma operasyonu akabinde, mutfağı bile doğru dürüst yerleştirememişken, hemen damağımda kalan o lezzeti denedim yeni evimin yeni ve uğurlu olmasını dilediğim mutfağında...
Dondurmam yoktu evde ama yine de Defne ve babası bayıldılar! Ne yalan söyleyeyim, en az orijinal mekandaki kadar başarılı olmuştu. Bakalım, ikinci denememin ardından (bu kez göz kararı değil, ölçerek yapacağım) sizlerle tarifini de paylaşırım...
İşte böyleeee....
Ben taşınmanın ardından doğan ıvır zıvır işlerimi halledip yine kaçmak istiyorum Bodrum'a...
Artık ne zaman görüşürüz, bilemiyorum kısacası...
Kendinize iyi bakın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder